“DON KİŞOT ÜZERİNE” -Ahmet Erdemli

1600’lü yılların başında yazılan bu roman neden hâlâ önemli?

Modern edebiyatın temellerini atıyor.

O güne kadar yazılan romanlara hiç benzemiyor ve edebiyata birçok yenilik getiriyor.

Don Kişot’tan etkilenmemiş büyük yazar yoktur.

Siyasi literatüre ve günlük dile Don Kişot’luk kavramını kazandırmıştır. (Sonucu değiştiremese de, zarar görecek olsa da, doğruyu söylemeye ve yapmaya çalışan kişiler için kullanılır.)

Edebiyatçılara en sevdiğiniz üç eseri sayın dendiğinde, neredeyse hepsinde ilk üçte mutlaka vardır.

Don Kişot’u aşacak bir roman ve karakter hâlâ yoktur.

Yazıldığı dönemde okuyucularını nasıl şaşırtıp kendini sevdirdiyse, geçen dört yüz yılı aşkın süreye rağmen, aynı şaşırtıcı etki ve sevgi devam etmektedir.

Sayısız film ve edebi esere ilham kaynağı olmuş, ölümsüz bir eser ve karakterdir.

 

DON KİŞOT’U NEDEN ÇOK SEVDİM?

Kitap hiç bitmesin istedim.

Yüzümde hep bir tebessüm ile okudum.

Don Kişot ve Sancho Panza’nın atışmalarını, diyaloglarını, çılgınlıklarını hepsini çok sevdim.

Yazarın diline, anlatımına, yaratıcılığına; yan öyküler yaratma ve anlatmadaki ustalığına hayran kaldım.

Don Kişot karakterinin dürüstlüğünden, prensipli oluşundan, hesapsızlığından; sevgilisi Dulcinea Tobassa’ya olan sadakatinden, şövalyelik ruhunu her şeyden üstün tutmasından etkilendim.

Don Kişot’a sevimli bir deli gibi bakanların, hepimizin ondan çok şey öğrenebileceğimizi; adaletin sağlanması için herkes bir parça Don Kişot olabilseydi; bugün sıkıntısını çektiğimiz birçok sorunun hayatımızda yerinin olmayacağını fark ettim.

İlkeli, dürüst insan olmanın, sadece günümüzde değil, her devirde ne kadar zor olduğunu gördüm.

Cervantes’in kendisiyle dalga geçtiği, Don Kişot’un yazarı eleştiren yorumlar yaptığı kısımları da ayrı bir beğeni ve hayranlıkla okudum.

Tüm bu keyifli okumayı sağlayan, adeta romanı Türkçeye çevirmek yerine Türkçe olarak yeniden yaratan Roza Hakmen’in çevirisini de çok takdir ettim ve bir okur olarak kendisine şükrân duydum. Özellikle, Sancho Panza’nın durmadan konuşmalarında geçen atasözlerinin Türkçe karşılıklarının yerine tam oturması, özenli çeviri, kitabı okumaktan aldığım tadın üst seviyeye çıkmasını sağladı.

Ahmet Erdemli

(18 Kasım 2016)

 

2 Yorum

  1. Don Kişot…
    Ölümsüz gençliğin şövalyesi,
    ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,
    bir Temmuz sabahı fethine çıktı
    güzelin, doğrunun ve haklının:
    önünde mağrur, aptal devleriyle dünya,
    altında mahzun, fakat kahraman Rosinant`ı.
    Bilirim,
    hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,
    hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,
    yolu yok, Don Kişot`um benim, yolu yok,
    yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.

    Haklısın, elbette senin Dülsinya`ndır en güzel kadını yeryüzünün,
    sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu,
    alaşağı edecekler seni
    bir temiz pataklayacaklar.
    Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,
    sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin
    ağır, demir kabuğunun içinde
    ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek…

    (1947)

    Nazım Hikmet

Yorum Yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Diğer Paylaşımlarım

Benzer Paylaşımlar